TİP Ankara İl Örgütü üyeleri, bugün sabahın saatlerinde gün aydınlanmadan, “Tayyip’in damadı güneşi çaldı” diyerek kalıcı yaz saati uygulamasının geri alınması için Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı önüne yürüdü. Bakanlığın önünde “Annelerin babaların karanlıkta çocuğunu uğurlarken kaçan huzurunun, bir sokak lambasıyla dahi aydınlatılmamış sokaklardan iş başına yürüyen kadınların huzurunun, güne böyle başlayıp da gün bitince de gün ışığı görmeyeceğini bilerek dakika sayanların huzurunun hesabını hep birlikte soracağız” açıklaması yapıldı.
TİP Ankara İl Örgütü üyeleri, bugün sabahın erken saatlerinde gün aydınlanmadan kalıcı yaz saati uygulamasını protesto etmek için Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı önüne yürüdü.
TİP’li üyeler, “Tayyip’in damadı güneşi çaldı” sloganı attı. TİP’liler Bakanlığın önünde yapılan açıklamada şöyle denildi:
“BU KARAR İLE KIŞ AYLARINDA MESAİ VE DERS BAŞLANGIÇLARINDA KARANLIĞA MAHKUM EDİLDİK”
“2016 senesinde, saray damadı olmaktan başka hiç bir vasfı olmayan Enerji Bakanı’nın keyfi kararıyla ülke genelinde kalıcı yaz saati uygulamasına geçildi. Gerekçesinde aklımızla alay edercesine güneş ışığından daha fazla faydalanmak için denen bu karar ile kış aylarında mesai ve ders başlangıçlarında karanlığa mahkum edildik. Emekçiler el yakan faturalarla boğuşurken enerji tekelleri daha fazla kar etsin diye verilen bu karar, mağdur yurttaşların tüm itiraz ve isyanına kulak tıkanarak bugüne kadar uygulandı. Bu kararı verenlerin, canından, sağlığından, sevdiklerinden başka derdi olmayanların sesini duymadığına utançla şahit oluyor, bugün bu kararın müsebbiplerinin kapısına bu sesi haykırmak için dayanıyoruz.
“GÜN BİTİNCE DE GÜN IŞIĞI GÖRMEYECEĞİNİ BİLEREK DAKİKA SAYANLARIN HUZURUNUN HESABINI HEP BİRLİKTE SORACAĞIZ”
Öğrenmek, üretmek için değil hayatta kalmak için yollara düşen gençler, emekçiler, kardeşler… Patronların aç gözü doysa gün ışığını görerek başladığımız günleri gün kararmadan bitirebiliriz biliyoruz. Ayın sonunu getirmek için soğukta, karanlıkta yollara dökülmenin zorluğunu bu kararı verenler anlamaz, biliyoruz. Biliyoruz ki bu ülkeyi yönetenler, diğer her kararları gibi bu kararları da bu ülkenin insanları için değil borçlu oldukları sermayedarlar için verecekler yine. Ancak annelerin babaların karanlıkta çocuğunu uğurlarken kaçan huzurunun, bir sokak lambasıyla dahi aydınlatılmamış sokaklardan iş başına yürüyen kadınların huzurunun, güne böyle başlayıp da gün bitince de gün ışığı görmeyeceğini bilerek dakika sayanların huzurunun hesabını hep birlikte soracağız.
“SARAYIN KARARTTIĞI SABAHLARI FENERLERİMİZLE, MEŞALELERİMİZLE, MÜCADELEMİZLE AYDINLATACAĞIZ”
Kış ayları bizler için karanlık ve soğuk geçecekse Enerji Bakanlığı ve hizmet ettiği patronlar için de gürültülü geçecek. Özlem duyduğumuz aydınlık ülkeye birbirimize yaklaşarak, omuz omuza vererek varacağız. Sesimizin işe giderken, okuldan dönerken eriştiği kardeşler, bu ülkenin sabahlarından umudu kesmeyin, sarayın kararttığı sabahları fenerlerimizle, meşalelerimizle, mücadelemizle aydınlatacağız.”
