Kayalıpınar’da Sivas Müze Müdürlüğü’nce Almanya Marburg Philipps Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Vuslat Müller Karpe danışmanlığında ilk kez 2005’te başlatılan kazılar, aralıklarla devam ediyor.
Farklı dönemlerde yapılan kazılarda bugüne kadar eski Asur Ticaret Kolonileri, Hitit, Roma ve Bizans dönemlerine ait yapı izleri, Helenistik, Roma ve Erken Hristiyanlık dönemlerinden kalma mezarlar, Hitit krallarına, prenslerine ve görevlilerine ait çok sayıda mühür baskısı bulundu.
Koç Üniversitesi Arkeoloji ve Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi ve Kazı Başkanı Doç. Dr. Çiğdem Maner, bölgede arkeolojik ve araştırma kazılarının yanı sıra Kayalıpınar’ı korumak ve gelecek nesillere aktarmak için de çaba sarf ettiklerini söyledi.
Maner, “Kayalıpınar’ın en eski yapıları, milattan önce 1900’lere tarihlenen iki büyük yanmış kerpiç bina. Onun üzerine koruma çatı projesi çiziliyor. Çatı projesini yakın zamanda Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kuruluna sunup inşallah en kısa zamanda yapmaya gayret edeceğiz” dedi.
Kayalıpınar’ı bölge turizmine kazandırmayı arzuladıklarını dile getiren Maner, “Çevre düzenlemesinin ardından Kayalıpınar’ı önümüzdeki yıl ziyarete açmayı planlıyoruz. Levhalandırma, yürüyüş yolları, bunların hepsi burada eksik. Öğrencilerin ve öğretmenlerin buradan faydalanabilmesi için sağlıklı bir şekilde çevre düzenlemesi ve koruma projesi gerekmektedir. Bunun üzerinde de çalışıyoruz” diye konuştu.
Kayalıpınar’ın en eski tabakasının Kültepe Kaniş/Karum ile aynı döneme ait olduğunu anlatan Maner, “Burada Asur çivi yazılı tabletler bulunmuştu, oradan da tüccarlara ait evler olduğunu anlayabiliyoruz” ifadelerini kullandı.
KERPİÇ YAPILARDA ÇALIŞMALAR SÜRÜYOR
Maner, yaklaşık 15 yıldır naylonlarla kaplı yanmış kerpiç yapılarda çalışma yaptıklarını belirterek, şu bilgileri verdi:
“Bu yaz bütün naylonları kaldırıp, kerpiçlerin durumunu anlamak için restorasyon ve konservasyon çalışmalarına başladık. Ayrıca çatı projesine başladık. Amacımız hem burayı korumak hem de Kayalıpınar’ın, Sivas’ın ve Türkiye’nin kültür turizmine destek olmak. Bu çatı sayesinde Anadolu’nun çok ender ve en eski kerpiç yapılarından birini korumaya almak istiyoruz. Bu sene burada kerpiçlerden ve sıvalardan örnekler alarak farklı analizler de yapacağız. Örnekler sayesinde bu binanın ne zaman yandığını, kerpiçlerin ne tür malzemelerden yapıldığını, sıvaların hangi kalınlıkta olduğunu tespit etmeye çalışacağız. Birçok konuda burada bir çalışma yapıp bunu güzel bir yayın şeklinde herkese kazandırmayı hedefliyoruz.”